Sayfalar

HABERLER


21 Ağustos 2018 Salı

ÖNEMLİ DUYURU

Alternatif websitemiz FullSistem açılmıştır.Herkese duyurulur

Our alternative website has been opened.

LINK: http://link.tl/1Nepd

18 Ağustos 2018 Cumartesi

ÖNEMLİ DUYURU

Sitemiz bazı nedenlerden dolayı 2 yılı aşkın süredir hizmet verememiştir.
18 Ağustos 2018 tarihi itibariyle tekrar hizmet vermeye başlamıştır.
Herkese duyurulur..

Yapılan değişiklikler:
1- Sitenin teması tamamen değiştirildi
2- Alternatif sitemiz "FullSistem" site bağlantısı sitenin sol tarafına eklendi
3- Gadgetların yerleşimi düzenlendi
4- Birkaç ufak yazım hataları giderildi

20 Şubat 2016 Cumartesi

Call Of Duty 4 Modern Warfare - Oyun İnceleme


Evet bugün efsane seri Call Of Duty "nin ilk Modern temalı, 4.oyunu olan Call Of Duty 4 Modern Warfare'yi inceleyeceğiz.Serinin bir önceki oyunlarına bakıldığında CoD serisi bu oyun sayesinde çağ atlamıştır.Call of Duty, bildik bileli 2. Dünya savaşı üzerine odaklanmış bir seriydi. Böyle bir değişim Call of Duty serisinin eski havasından uzaklaşıp unutulacak bir seri haline gelmesine yol açabilirdi. Aylarca süren bekleyişlerimizden sonra sonunda oyun piyasaya çıktı. İşte tüm korkularımızı yok eden, shooter oyunlarında bir mihenk taşı olabilecek kalitede, yepyeni bir Call of Duty 4 karşımızda.

CoD 4 adından da anlaşılabileceği gibi modern çağın silahlarını kullandığımız, günümüz savaşlarına benzer fakat gerçek dışı bir hikaye üzerine kurulu. Oyunda, Amerikan ve İngiliz askerlerinin orta doğudaki Al-Asad adında bir diktatör ve onunla bağlanıtılı olarak Rusya'daki Zakhaev ve yönetimindeki bir grup Rus askerine karşı girdikleri savaşa katılıyoruz. Oyunda genel olarak aynı savaşın değişik bölgelerinde çarpışan, değişik askerleri yönetiyoruz. Oyun 3 ana bölümden oluşuyor her bölüm kendi arasında bir çok ara bölüme ayrılıyor.CoD 4, serinin önceki oyunlarında olduğu gibi savaşı ve birey olarak askerlerin yaşadıkları deneyimleri bizlere en gerçekçi şekilde yaşatıyor. Oyunu oynarken adrenalin vücudunuza hızla yayılıyor. Heyecan dolu bölümler arka arkaya geliyor. Oyunun tek kişilik senaryosu böyle muhteşem bir deneyimi bizlere sunarken tek eksik yanı ise çok kısa sürede bitiyor oluşu. İyi bir CoD oyuncusu oyunu 6 saat civarında rahatlıkla bitirebilir. Fakat oyunu tekrar oynamanız için onlarca sebebiniz var.

CoD 4 yeni nesil oyunlara bir örnek teşkil edecek seviyede görsel bir şölen sunuyor bizlere. Oyunun grafiklerinden fiziklerine kadar her özelliği şu ana kadar konsollarda yapılmış en iyi shooter oyunlarından birisi olmayı hak edecek kalitede başarılı. Karakter, yapı ve nesnelerin dokuları o kadar kaliteli ki bazen kendinizi bir filmin içerisinde gibi hissediyorsunuz. Geniş savaş alanlarındaki yakın mesafeden uzak mesafelere kadar olan tüm görseller özenle ve başarıyla hazırlanmış. Kaliteli efektler bu güzel grafiklere daha da bir canlılık veriyor. Oyunda bir çok sahnede gerçek hayattaki gibi odaklanmadan kaynaklanan bulanıklaşan görüntülere sahne oluyoruz. Bazı kapalı alanlardaki havada uçuşan tozlar, duvarlardan dökülen parçalar, patlamalar, alevler ve duman efektleri oyuna büyük bir zenginlik katıyor. Oyunun bir saniye bile durmayan aksiyonundan kafanızı kaldırabilip etrafa bakınırsanız detayların üzerinde ne kadar çok çalışıldığını görebilirsiniz. Bu görsel başarı sadece oyunu güzel göstermiyor aynı zamanda oyunun fizik motoru ile de büyük bir uyum içerisinde çalışıyor. Örnek olarak, silahlardan çıkan mermiler duvarların arkasındaki hedefleri de vurabiliyor. Bu kadarla da kalmıyor, merminin girdiği yüzeye göre ve merminin tipine göre zemini aşıp arka tarafa geçiş hızı bile değişebiliyor. Tahta ve zayıf duvarların arkasındaki rakiplerinizi kevgire çevirirken unutmamanız gereken onların da sizlere aynı şekilde cevap verebilecek olmaları.

Oyunun diğer bir başarısı da yapay zekanın ne kadar kaliteli yapıldığı. Düşmanlarınız neredeyse sizin kadar akıllı bir şekilde size karşı savaşıyorlar. Düşmanlarınız genelde kapıların, duvarların ve uygun ne bulurlarsa onun arkasına siper alıyorlar. Ayrıca siperden kafasını bile çıkarmadan sadece silahını siperin yanından uzatarak bile ateş etme ihtimalleri var. Düşmanlarınızı vurduğunuzda bile öldüklerine emin olmanız lazım çünkü yaralı bir asker yerde sürünürken bile size ateş etmeye devam edebiliyor. Düşmanlarınız planlı programlı saldırılarla ve zeka dolu hareketleri ile sizleri şaşırtabilirler.Yapay zeka oldukça güzel :)

Oyunun ses efektleri de her Call of Duty oyununda olduğu gibi çok kaliteli. Müzikler savaş atmosferini ve heyecanlı ruh halini taze tutmak için özel olarak seçilmiş. Bazı sahnelerde arka plandan gelen bir rock tonu ile gaza gelirken, bazı sahnelerde hafif müziklerle savaşın gerçek yüzü olan ölümü tadıyorsunuz. Silahların ses efektleri ve patlamaların odanızdaki yankıları sizi evinizden alıp CoD 4'ün gerçekçi dünyasına çekiyor. Kısacası sesler de grafikler ve fizikler gibi çok güzel ve oyuna uyumlu.

Cod 4'ü devleştiren özellikler sadece bunlar da değil. Her bir bölümün tasarımı kontrollü ve ustaca hazırlanmış. Oyunun hiç bir bölümünde sıkılma şansınız yok. Suikast silahı kullanırken nefesinizi tutarak silahın titremesini azaltmanız bile bu atraksyonlara güzel bir örnek. Bir bölümlerde helikopterden top atışı yaparken, başka bir bölümde bir odaya kurulmuş devasa bir uzun mesafe silahıyla rüzgarı hesaplayarak düşmanınızı haklamaya çalışıyorsunuz, başka bir bölümde çalılarla kamufle edilmiş bir şekilde düşman askerlerinin ayaklarının dibinde nefes almadan yatarken, bir diğerinde tanklara füze yağdırıyorsunuz. Her bölümde başka bir süpriz her bölümde başka bir heyecan sizleri bekliyor.


Oyunu bitirdiğinizde Arcade Mode adında yeni bölüm açılıyor ve tüm oyunu bir arcade oyunu gibi tekrar oynama şansına sahip oluyorsunuz. Arcade mod size bölümü geçebilmeniz için belirli sayıda hak veriyor. Ayrıca oyun içerisindeki başarınıza göre ekstra hak kazanabiliyorsunuz. Fakat arcade mod'u oynarken bölüm içerisinde save şansınız olmuyor.

Ayrıca oyun içerisinde karşınıza çıkacak olan düşman bilgilerinin olduğu laptop bilgisayarları toplarsanız oyunu bir kere bitirdikten sonra kullanabileceğiniz hileler açılıyor. Bu hileler; oyunun renk tonlarını değiştirmek, attığınız bombaların bir kaç parçaya dağılmasını sağlamak, sonsuz mermiye sahip olmak ve hatta bir düşman öldüğünde etrafa araba lastiklerinin dağılması gibi ilginç ve komik hileler olabiliyor. Ne kadar çok laptop toplarsanız oyunu ikinci kez oynadığınızda o kadar değişik hileleri devreye sokabilirsiniz.

Böyle güzel oyunların düşük not almasına sebep olan online sorunları ise bu oyunda karşınıza çıkmıyor. CoD 4 online oyunda da temiz ve duraksamayan bir oynanabilirlik ve yeni özelliklerle birlikte geliyor.

Sonuç olarak Cod 4 "Modern Call Of Duty" isteyenlerin oynaması gereken ilk oyundur.

Sonuç: 9.5/10


19 Şubat 2016 Cuma

Call Of Duty 1 - Oyun İnceleme



Oyunu yazamadan önce bir kaç ön bilgi vermek istiyorum Oyunun yapımcısı olan Infinity Ward, Medal of Honor: Allied Assault'un eski yapımcıları Aslında sadece bunu bile bilmek oyunu almaya yeterli olacaktır, ama bu sefer MoH'u bile gölgede bırakacak bir oyun hazırlamışlar Gerçektende şimdiye kadar oynadığım en zevkli FPS'lerden biri diyebilirim Mükemmel atmosferi bir o kadar mükemmel sesler ve grafiklerle desteklenince Call of Duty gibi bir oyun karşımıza çıkmış Neyse her şeyi bir anda anlatmanın anlamı yok Yoksa bir paragrafta yazımız biterdi değilmi ? Açıkçası CoD bunu hak eden bir oyun değil Onun için hemen ayrıntılara inmek istiyorum


Oyuna girdiğimizde gözümüze ilk çarpan modellemelerin ve efeklerin, kısacası tüm grafiklerin mükemmelliği olacaktır Gerçekten çok kaliteli bir motorla hazırlanmış olan CoD, bu güne kadar gördüklerim arasında en iyisi desem heralde yanılmış olmam Düşmanın gözünün akına kadar görebildiğiniz bir modelleme sistemi kullanılmış Ayrıca askerlerin etrafta yaptığı hareketler ve çevre koşullarına olan uyumları( yani önünde duvar olmasına rağmen askeriniz koşmaya devam etmiyor ve yoğun ateş altındayken sipere veya etraftaki herhangi birşeyin arkasına saklanabiliyor Tabii bu hareketleri yapılabilmesini sağlayan yeni bir sistemde oyunda kullanılmış(Ares)) gerçekten takdir edilecek bir hal almış Grafiklerin bu kadar iyi olmasına rağmen ortalamanın biraz altındaki bir makinada bile çalışabiliyor Yani alırken içiniz rahat olsun

Biraz sonra farkedeceğiniz ilk şey seslerdeki gerçekçilik ve uyum olacak Atmosferi tamamlayacak bir öğe olarak üstünde çok çalışıldığı belli oluyor Tabii bu kadar güzel ses ve grafiklerden sonra oyunun atmosferinden bahsetmeme gerek yoktur heralde Kendimi gerçek anlamda savaş alanında hissettirebilen tek oyun diyebilirim Bir süre sonra oyunla öyle bir özdeşleşiyorsunuzki birden milliyetçi duygularınız kabarıveriyor Hatta yanınızdaki adamların vurulmasına bile üzülür hale geliyorsunuz Tabii bir süre sonra bu geçiyor, çünkü adamalarınız nedense sürekli ölme eğlimindeler Yapay zeka konusunda şikayetçi değilim ama çok aceleci tavırlar sergileyebiliyorlar Aslında keyfimi kaçıran bir kaç olay daha olmadı değil ama onlardan sonra bahsedeceğim 


Yazıya biraz ters başladım Aslında teknik özellikleri yazının sonunda anlatırdım Napalım bu seferde böyle olsun Call of Duty'de dört ayrı bölümde 26 değişik görevle geliyor Ayrıca pek çok ünlü savaşta Amerika, İngiliz veya Rus askeri oalrak oynayabiliyorsunuz Görevler arasında en zevklileri bana göre belirli hedeflere sabotaj düzenledikleriniz Tabii bu insandan insana değişir Ayrıca oyunda farklı zorluk dereceleri var Kolayda, öldürüdüğünüz her adamdan salğlık çantası ve mermi gibi ihtiyacınız olan tüm mühimmat çıktığı için pek bir derdiniz olmuyor ama eğer gerçek savaş zevkini almak istiyorsanız size en zor seviyeyi tavsiye ederim Her merminin bir değeri olduğu için öyle basılı tutup sıkamıyorsunuz Zaten basılı tutarak adam vurmak genelde adam kadar olan nişangahınızın tavana vurmasıyla imkansız hale geliyor Hele koşarak biraz uzaktaki bir adamı vurmak büyük bir yetenek ve sabır gerektiren bir iş Genelde göz,gez,arpacık tekniğiyle tek atışta düşmanın işini bitirmeye çalışıyorsunuz Bide yanınızdaki adamları sanki göstermelik koymuşlar gibi Genelde bütün işi siz yapıyrsunuz Kafayı uzatıp etrafa iki sıkmasanız hiç adam vuramıyorlar Hayır düşmanın üstüne bütün bir şarjörü boşaltıpta nasıl oluyorda vuramıyorlar ben onu merak ettim Genede haklarını yememek lazım bazen gerçekten yardımcı olabiliyorlar(mesela birisi sizi hedef tahtası gibi kulanırken arkalarına gizlenebiliyorsunuz

Oyunda birşey dikkatimi çekti Adamlarınız çok taktiksel bir şekilde ilerlerken sizin bu görüntüyle tezat oluşturacak şekilde yolun ortasından veya siper almadan ilerlemeniz Bu gerçekten garip görüntülerin çıkmasına neden olabiliyor Birde önemli bir konu: Genelde yapay zekanın çok iyi olduğunu söyleyebilirim Tabi sağır olmaları dışında On metre uzaklarında arkadaşlarını vurmanıza rağmen adamlar hala yaptıkları işle meşgul olup, siz yokmuşsunuz gibi davranabiliyorlar Ama attığınız bir bombadan kaçacak kadarda akıllılar diyebilirim Diğer oyunlarda ki gibi, bombanın üstünde ölmeyi beklmiyorlar Bir binanın içine attığınızda sanki çok mantklıymış gibi dışarı koşuyorlar, sizde işlerini bitiriveriyorsunuz Gözüme takılan başka bir şeyde bölümü baştan yüklediğinizde genelde eski oyunda ne yapıyorlarsa aynısını yapıyorlar Ben abartmadan söylüyorum aynı adamın aynı noktada nerdeyse on kez uçurulduğunu gördüm 

Öldürdüğünüz bir adamın silahını almak için yanına gidip F (tam olarak hatırlayamadım kesin yanlıştır) tuşuna basıyorsunuz Tabi bu silahı alırken elinizdeki bir silahıda atmanız gerekiyor Genelde silahlar gerçekleriyle uyumlu olarak hazırlanmış Yani bir alman öldürdüğünüzde almanlar o savaşta hangi silahları kullanmışlarsa adamdanda o silah düşüyor Tabi silahlar arasında fazla bir fark olduğunu söylemem gereksiz galiba, genelde en fazla 2 mermide tüm askerleri indirebiliyorsunuz Gerçektede böyle değilmidir zaten Öyle adama bir şarjör boşaltıpta enerjisinin daha yarısının gittiği karelerle bu oyunda karşılaşmayacağınızı size garanti ediyorum Buna rağmen sizde kafanıza yemedikçe kolay yenilir yutulur cinsten değilsiniz


İşte Call Of Duty 1 böyle bir oyun Yapay zekadaki bir kaç aksaklık dışında( ki genelde gerçekten iyi bir yapay zekaya sahip) oyunda görebildiğim pek bir hata bulamadım Bizce klasikler arasındaki yerini şimdiden garantilemiş bir oyun Bana göre CoD, FPS'den hoşlanmayan birisi bile olsanız sırf oynamadım dememek için bile alınıp oynanması gereken bir oyun Eminim kimse böyle bir hata yapmayacaktır.

Sonuç: 10/10


18 Şubat 2016 Perşembe

Call Of Duty 2 - Oyun İnceleme


Oyunumuz tamamen 2.Dünya Savaşında geçiyor.El Alamein dan tutun da Stalingrad'a kadar birçok bölüm içeriyor.Her ne kadar Battlefield 1942 deki gibi araçları kendimiz kullanamasak ta(yanlızca 1-2 bölümde kullanıyoruz) oyunun atmosferi çok iyi ve Battlefield 1942 ye göre grafikler ve sesler çok daha üstün.Önceki oyunda olduğu gibi yine üç farklı ülkeye mensup (Rusya, İngiltere, Amerika Birleşik Devletleri) askerleri oynuyoruz. Rusya'dan Er Vasili Ivanovich Koslov, İngiltere'den Çavuş John Davis ve Tankçı Komutan David Welsh, A.B.D.'den de Onbaşı Bill Taylor yönettiğimiz karakterler. Oyunda ilk dikkatimizi çeken nokta görev seçme sisteminin oyuna konması. Bu sayede çizgisel olan oynanışı mümkün mertebe bertaraf etmeye çalışılmış, başarılı da olunmuş. Ayrıca görevler, savaşın geçtiği yere ve tarihe göre sıralanmış. 1941 yılını Rusya cephesinden oynarken, 1944 yılını A.B.D. cephesinden oynuyorsunuz.

Oyuna ilk olarak Ivan ile Rusya cephesinden başlıyoruz. Kısa bir training (alıştırma) bölümünden sonra kendimizi yoğun bir çatışma halinde buluyoruz. Alıştırma bölümünde gösterilmeyen birkaç yenilikle bu şekilde tanışıyoruz. Bunlardan ilki göstergelerimiz. Sol alt köşedeki pusula niteliğindeki gösterge, önceki oyunla birebir aynı ama bir farkla. Artık düşmanlarımızı kırmızı renkli olarak bu göstergede görebiliyoruz. Bu olay yoğun çatışmalarda oldukça işimize yarıyor. İkinci yenilik ise olmayan sağlık göstergemiz. Oyunu daha gerçekçi bir hale getirmek için sağlık paketi kavramı ortadan kaldırılmış, yerine Brothers in Arms'daki gibi kendiliğinden iyileşme getirilmiş. Çatışmaların yoğunluğu arasında fıldır fıldır sağlık paketi aramak zaten çok mantıklı gelmiyordu ve oyunun aksiyonsal (?) kısmını baltalıyordu. Artık, çok yaralandığımız zaman yönettiğimiz askerin gözünden dünyayı "kanlı" bir biçimde görüyoruz. Bu şekilde olduğunuz zaman yapmanız gereken şey, bir barikat bulup, arkasına geçip en az 10 saniye dinlenmek. Ardından kaldığınız yerden devam edebilirsiniz çatışmalara.

Oyundaki bir diğer yenilik sis bombaları. İlk görevde bizden kullanmamız istendiğinde "hazırlanmış senaryo gereği kullanıyoruzdur" demiştim ama oyunun ilerleyen kısımlarında sis bombalarının oynanışı ve çatışma seyrini nasıl değiştirdiğine şahit oluyorsunuz. Mesela yoğun ateş altında olduğunuz zaman, ya da yerini tespit edemediğiniz bir keskin nişancı varsa, ortama bir tane sis bombası atarak karşı tarafı geçici olarak durdurabiliyor, doğru yerlere konumlanarak, düşmana en fazla kaybı verebileceğiniz şekilde yerleşebiliyorsunuz. Strateji yaratarak oynamak isteyenler için hoş bir yenilik.

Konu bombadan açılmışken Grenade Indicator'dan (El bombası göstergesi) bahsetmemek olmaz. Düşman tarafından yakınınıza bir el bombası atıldıysa bu özellik devreye girerek bombanın ne tarafta olduğunu gösteriyor. Böylelikle el bombalarından minimum hasar alıyorsunuz. Oyunda yapılan yenilikler tamamen gerçekçiliği arttırmak adına yapılmış. Bunlardan bir diğeri de nefes tutma olayı. Oyunun ilerleyen kısımlarındaki keskin nişancılık görevlerinde tüfekle zoom yaptığınız zaman tüfeğin sallandığını görüyorsunuz. Artık gerçek bir keskin nişancı gibi nefes tutarak (tüfek zoom'luyken varsayılan tuş shift) atış yapmamız gerekiyor. Karşılaştığımız en son yenilik ise oynanışla ilgili. Bundan sonra çatışmalarda herhangi bir şekilde kendi takım arkadaşınızı vurmanız halinde oyun bitiyor. Önceki oyunlarda dost ateşi kapalı idi ama yine gerçekçilik adına dost ateşi açılmış. Eğer dikkatli oynarsanız zaten kendi arkadaşınızı vurmanız hayli zor.

Oyun, ilk oyundan yadigar kalan yüksek tansiyonu arttırarak devam ettirmiş. Daha oyunun başlarında çatışmaların sertliği sonucu zaman zaman psikolojik olarak çökebiliyorsunuz. Hele hele bazı bölümlerde cephaneniz azken, takım arkadaşlarınız gözünüzün önünde tek tek can verirken ve karşı tarafın adamları akın akın çoğalarak gelirken tuhaf duygular yaşayabiliyorsunuz. Zaten Call of Duty'yi Call of Duty yapan, savaşı olduğu gibi yansıtabilmesiydi, ama bu oyun gerçekten bu olaya son noktayı koymuş durumda. Oyunda sadece iki silah taşıyabiliyorsunuz, bununla birlikte bomba sayılarına sınır konmuş ve dört el, dört de sis bombası taşıyabiliyorsunuz. Oyunda abartılı hiçbir silah yok, önceki oyunun ek paketinde konan lav silahı veya türevleri işlevsel olarak zaten pek bir işe yaramadığı için konmaması da iyi olmuş. Çatışmalarda size verilen silahların cephaneleri eğer dikkatli kullanmazsanız çabucak bitiveriyor siz de mecburi olarak düşmanların silahlarına sarılıyorsunuz.

Call of Duty'de en çok beğenilen ve tarzdaşları arasından sıyrılmasının en büyük nedeni olan takım oyunu çok hoş bir biçimde devam ediyor. Oldukça iyi bir yapay zekaya sahip olan takım arkadaşlarınız savaş sırasında size ellerinden geldiğince yardım ediyorlar. Örnek verecek olursam; yoğun bir çatışmadasınız, düşman bir yandan size mermi yağdırıyor, bir yandan da kafanıza el bombası atıyor. Takım arkadaşlarınız karşı tarafın ateşinin en yoğun olduğu yere karşı bir atak geliştiriyor, size atılan el bombalarını iadeli taahhütlü olarak karşı tarafa postalıyor. Bu çok iyi bir özellik, hem canınızı kurtarıyorlar (el bombasına denk gelirseniz doğrudan ölüyorsunuz) hem de karşı tarafa ciddi zayiatlar verdiriyorlar. Ama zaman zaman takım arkadaşlarınız da hata yapabiliyorlar. Mesela az önce bahsettiğim bombayı alıp karşıya atma meselesini zamanlama hatası yüzünden bazen canlarıyla ödeyebiliyorlar. Gerçi bu bir hata gibi görünse de oyunun gerçekçiliği artmış oluyor.

Yapay zekadan konu açmışken düşman yapay zekasından da bahsedeyim. Açıkçası ilk oyunda çok fazla beğenmediğim bir yapay zeka vardı, bir süre sonra kimin, nerede, nasıl hareket edebileceğini kestirebiliyordunuz. Ama bu sefer karşımızda ciddi ciddi akıllı adamlar var. Karşı tarafın yapay zekasını iki örnekle anlatayım. Teke tek kaldığınız zaman düşman sizin ilk hamleyi yapmanızı beklemek için bir köşe bulup saklanıyor. Siz onu saklandığınız yerden çıkarmak için el bombası attığınız zaman, sizin takım arkadaşlarınızın onlara yaptığı gibi, alıp bombayı size yolluyor. Eğer yapacak daha iyi bir şeyiniz yoksa sinirlenip "kafasına sıkmaya" gidiyorsunuz. Tabi bu sırada elinizdeki silahın etki durumu ve mermi sayısı çok önemli. Mesela elinizde Mosin-Nagant gibi bir silah veya benzeri varsa bu konuyu oturup (tabi uzun uzun düşünmek için vaktiniz olmayacağını hatırlatayım) bir daha düşünmeniz gerekebilir. Ama elinizde bir PPsH (en sevdiğim silahlardan) varsa savaş çığlıkları atarak (?) hedefinize yönelebilir, uygulamak istediğiniz fiili gönül rahatlığıyla uygulayabilirsiniz.

Diğer örneğimi de topluca çatışmalardan vereyim. Karşı taraf ile sayılarınız eşit oldu diyelim. Bu durumdaki düşmanın yaptığı en iyi şey saklanıp doğru hedeflere el bombaları yollamak. Eğer sürünerek (çömelerek veya normal koşarak yanlarına giderseniz öteki tarafı kolaylıkla boyluyorsunuz – seçtiğiniz zorluğa da bağlı elbette) yanlarına kadar ilerlerseniz ilk yaptıkları şey sizi öldürmeye çalışmak. Arkanızdan takım arkadaşlarınız da geldiyse durumlarının aleyhlerinde gelişeceğini anlayan düşman takımı dağılarak kendilerine uygun pusu yerleri seçiyorlar. Gerçekten yapay zekanın bu şekilde "tepkisel" olarak hareket etmesi beni en çok memnun eden yanlardan. Oyunun hem oynanışını olumlu yönde etkiliyor, hem de oyunda yapılmak istenen gerçekçilik havasını sonuna kadar sağlıyor. Oyunda artık kendiniz save yapamıyorsunuz. Oyun siz ilerledikçe sık sık save yapıyor ve öldüğünüz zaman en yakın zamanda alınan save'den devam edebiliyorsunuz. Zaten otomatik save yerleri kritik yerlerde olduğu için sıkıntıya girmenizi gerektirecek bir durum yok ortada.

Oyunda görevler önceki oyunlarda olduğu gibi çizgisel ve önceden hazırlanmış sahneler şeklinde oynanıyor. Ancak yapımcılar bu çizgiselliği bir nebze olsun aşabilmek için bazı bölümlerde yapılacak görevlerin hepsini birden verip, hangisinden başlayacağımızı da bize bırakıyor. Normalde pusulada görülen ve görev anlamına gelen yıldız yerine A,B,C,D,E gibi harfler çıkıyor. Biz de bulunduğumuz yere göre hangisi en yakınsa ya da canımız hangisinden başlamak istiyorsa ondan başlayabiliyoruz. Güzel düşünülmüş bir fikir, ama az uygulandığı için doyurucu değil. Görevlerde genel olarak yaptığımız şey, "mıntıka temizliği" yapmak ve karşı tarafın binalarını ele geçirmek. Tabi bunlarla birlikte oyunun ilerleyen kısımlarında Tankçı Komutan David Welsh ile oynarken tank kullanarak, düşman tanklarını ve tanksavarlarını etkisiz hale getirme görevini de yapabiliyoruz. Görevlerde çok fazla bir çeşitlilik yok ama dinmek bilmeyen çatışmalar sayesinde bunun eksikliğini hissetmiyorsunuz. Hele bazı bölümlerde (ki bu bölümler oyunun sonlarında oluyor) görev bitti diye sevinirken ani bir hava indirmesi ve bombardımanıyla birlikte etrafınızda size doğru akın akın ilerleyen düşmanlara karşı savaşmak oldukça zevkli ve heyecanlı oluyor.

Rusya, Tunus, Mısır, Libya, Fransa ve Almanya'da yapılan çatışmalar, mekanların da doğru kullanılmasıyla oyundaki zevki artıyor. Oyunda en can alıcı savaşlar yansıtılmış. Rusya'da karlı hava ve yıkılmış binaların arasında savaşırken, Mısır'da kavurucu güneş altında ve çölün ortasında tankların arkasına saklanarak yapılan savaşlar yer alıyor. Fransa ise oyunun belkemiğini oluşturan şehir şüphesiz. Zira Normandiya Çıkartması teması işlenmiş Fransa'da geçen ilk görevde. Hatta bana göre oyundaki en epik biçimde yansıtılan bölüm yine burası. Ayrıntılara çok girmek istemiyorum ama inanın gördüklerimi tek tek anlatmamak için kendimi zor tutuyorum. Oyundaki konsept o kadar hoş bir şekilde işlenmiş ki, hani oyunun içindeymişsiniz gibi bir his vardır ya, onu birebir görüyorsunuz bu oyunda.

Oyunun çoklu oyuncu ayağı yine çok sağlam. 13 harita ve 5 mod bulunan kısımda LAN veya internetten kapışmak için Deathmatch, Team Deathmatch, Headquarters, Capture the Flag ve Search And Destroy size hoşça vakit geçirtecektir. Ancak söylemek istediğim bir durum var, o da Capture The Flag haritalarından bazılarında bayrakların birbirlerine çok yakın yerlere konmuş olması. Açıkçası bu bölümlerde zevk alamadım ben. Ama Team Deatmatch veya Headquarters bölümlerini oynarken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz.


Ancak konu fizik motoruna gelince CoD 2 ilk etapta sınıfta kalıyor (durun daha ikinci etap var). Ama her şeyin bir sebebi vardır değil mi? CoD 2 gibi bir oyunu yapan firmanın, oyundaki fizik motorunu daha da iyileştirme fikri bizden önce onların akıllarına gelmiştir diye düşünüyorum :) Oyundaki fizik motoru çok detaylı değil, bize yansıttığı en önemli aksiyon askerlerin el bombasıyla havaya uçarak ölmeleri. Onun haricinde gözüme takılan (?) bir durum yok. Ha bir de kafasına tam isabet alamadığımız askerlerin kafalarındaki şapkanın uçması var. Başta bu bize yeterli gelmese de, oyun ilerledikçe bunun sebebini (yani ikinci etap) anlıyoruz. Oyunda karşılıklı savaş yapıyoruz ve takdir edersiniz ki kalabalık insan toplulukları söz konusu burada. Eğer HL 2'deki kadar gelişmiş bir fizik motoru uygulanmış olsaydı, şu anki haliyle bile zaman zaman sistemimizi tekleten (Mısır'daki ilk görev en büyük örnek) oyun oynanamaz hale gelebilirdi. Yani motor oyuncular düşünülerek hazırlanan bir motor. Zaten oynanışı da çok fazla etkilememesi dolayısıyla göz ardı edebiliriz. Ses ve müziklere gelecek olursak, Infinity Ward'ın özellikle sesler konusunda çok çok iyi bir iş çıkardığını belirtmemiz gerekir. Gerek karakter seslendirmeleri, gerek silah sesleri, gerek ambiyans sesleri mükemmel. İlk oyunda arka plandan gelen çatışma sesleri, top patlamaları vs. sesler, daha da güzelleştirilerek oyuna konmuş. Oyunun ses kısmını ne kadar överek anlattıysam, müzik kısmını da o kadar yererek (!) aktaracağım. Oyunda nedense doğru düzgün müzik kullanılmamış. Ya yansıtılmak istenen yoğun çatışma ortamını bozmamak için ya da müzik konusunda önceki oyundaki kadar başarılı olunamayacağı düşünüldüğü için bu şekilde yapılmış olabilir. Görev sonlarında çalan kısacık parçalar kulağımızın kovuğuna yetmiyor maalesef.


Oyunun, oynama süresi, sizin seçtiğiniz zorluk seviyesiyle doğru orantılı. Ben oynarken devamlılığı sevdiğim için, sürekli ölmek işime gelmez, ama karşımda tüfeğini bana doğrultup ateş etmeyen düşman görürsem bu da kendimi kötü hissetmeme neden olur. Bu nedenle zorluk seviyesi olarak Regular'ı oynayarak bitirdim oyunu. Eğer FPS oyunlarına eliniz yatkın değilse, ya da düşmanın sizi pek zorlamamasını istiyorsanız Easy'yi seçerek oyuna başlayın. Oyunun başlarında her zorluğu denedim ve düşmanın özellikle Veteran'da pek göz açtırmadığına şahit oldum. Ben oyunu seçtiğim zorluk seviyesinde yaklaşık 25 saatte bitirdim...

Sonuç olarak oyunun atmosferinden tutun grafiklerine seslerinden tutun hikayesine çok güzel

Sonuç: 9/10